Bugün Vahdetin önündeki çelişki ve zorluklar
İngiltere İslam Merkezi Başkanı Huccetul islam Velmüslimin Seyyid Haşim Musevi IQNA ile yaptığı ropörtajda, İslam birliğinin Kur’an ve Sünnet'te vurgulanan öğretilerden biri olduğuna işaret ederek şu açıklamalarda bulundu : İslam'ın başlangıcından bugüne İslam ümmetinin kardeşliği, eşitliği ve birliği konusu, Peygamberimiz (sav) ve Masum İmamlar (as) tarafından Kur’an ve hadislerde üzerinde çokça durulan konulardan biri olmuştur. Kur’an ve hadislerde de bu konuya çok önem verilmiş ve vurgulanmıştır. İslam toplumunun gelişmesinin sebeplerinden biri de İslam birliğidir ve Kur’an-ı Kerim çeşitli ayetlerde bu konuya açıkça değinmektedir. (Enfal sûresi 46- Nisa suresi 59 – Al-i İmran sûresi 152..)
Birlik ve beraberlik, İmamlar (a.s) için bir öncelikti ve sonuç, İslam toplumunun gelişmesidir. Ne tür bir birliğin önemli ve istendiği ile ilgili olarak şunu söylemek gerekir ki, İslam toplumunun birliğinde ideolojik, medeniyetsel, dilsel, sosyal birlik (toplumsal düşünce açısından) ve siyasi ve askeri birlik gibi farklı türler tartışılmaktadır. Ama bilmeliyiz ki, Müslümanların birliğinden bahsettiğimizde, doğası gereği mümkün ve uygulanabilir, rasyonel ve makul, çabaya ve yatırıma değer bir birlik kastediyoruz. Hiçbir zaman bütün Müslümanlar arasında ilke ve alt ilkelerde mutlak bir birlik oluşturamaz ve onlardan aynı şekilde düşünmelerini isteyemeyiz.
Masum İmamların önceliği birliktir
Müslümanların İslam toplumunda ortak ve özel meseleleri vardır. Allah'a iman, tek Peygamber, Ehl-i Beyt (as) ile dostluk, tek kıble gibi ortak eksenler ve fikrî işler etrafında birlik veya hac, cemaat namazı gibi toplu ibadetler. İhtilaflarımız üzerinde çok durmamalıyız.
Sosyal meselelerde Müslümanların müşterek olan evlilik, boşanma, ölünün defnedilmesi meselesi vardır ve bu müşterekler farklılıklardan ötedir ve üzerinde mutabık kalınması gerekir.
Aşura ve yas gibi bazı özel İslami merasimlerde birliğe yönelebilir.Bu duygu kuvvetlenirse Müslümanlar daha fazla empati ile ilahi ibadet yolunda ilerleyecektir. Birbirimizi aşağılamadan da eleştirmeliyiz. Şayialar yaymamalı kin, inat, nifak ve aşırılık olmadan ortak noktaları tartışmalı Şii mezhebini karşı tarafın hakaret, kızgın ve kırgın hissetmeyeceği şekilde savunalım.
İttifak; İdeal gelişmeye ulaşmanın yolu
Birliğin karşı karşıya olduğu en ciddi ve önemli zorluklardan biri, İslam'a karşı mücadeleyi gündemine alan sömürgeci güçlerin bölücü politikalarının ihmal edilmesidir ve bu yeni bir konu değildir ve sömürgeci güçler her zaman Müslüman toplumun gücünü azaltmaya çalışmışlardır.
Batı dünyasının ve İslam toplumunun dünya üzerindeki ekonomik hakimiyeti İslam toplumunun tehditlerinden biridir ve İslam ülkelerinin birliği İslam dünyasının ekonomi alanında üstün gücüne neden olacaktır. Hakimiyet dünyası, İslam dünyasının ekonomik hâkimiyetini hayal edemezken, Müslüman birliğinin oluşmasını engellemek için ekonominin kaldıracını kullanıyor ve bu da zorlayıcı faktörlerden biri.
Başörtüsü, aile sistemine saygı, kadının statüsü ve helal yemek İslam kültürünün tezahürleridir. Ancak Batılı kültürel saldırıların yaygınlaşması ve özellikle sosyal medya aracılığıyla İslami olmayan yaşam tarzlarının yaygınlaşması nedeniyle bu gelenekler unutulmaktadır. Bu saldırı, pratikte Batı yaşam tarzını geliştiren bir şey oldu. Genç bir Müslüman, İslami olmayan bir yaşam tarzına boğularak İslami alışkanlık ve geleneklerinden uzaklaşır ve mesafe ne kadar büyükse, bu gençleri ve Müslümanları bir araya getirmek o kadar zor olur çünkü ortak yönleri unutulmuştur.
İslam kültürünün tezahürlerini unutarak kendi kendini kandırma
Birliğin diğer zorlu faktörlerinden bir diğeri Arapça, Farsça veya Urduca konuşulan ülkelerde ve diğer ülkelerde milliyetçilik ve milliyetçi duyguların gelişmesidir. Son zorluk ise İslam toplumunun kültür ve bilgi alanında entelektüel gerileme içinde olması, İslam ülkelerinin düşünce ve bilgi düzeylerinin düşük olmasıyla bu konunun kör dini önyargılara yol açmasıdır ve tüm bu konular, İslami birliğini hayale dönüştürerek imkansız hale getirmektedir.
Vahdetin en önemli düşmanları
İki ciddi düşmanımız var; iç ve dış . Her birinin birliğe karşı çıkmak için güçlü bir motivasyonu vardır. Birlik ve yakınlaşmanın önündeki en önemli engel, farklı yüzler ve politikalarla ortaya çıkan tiranlık ve sömürgeciliktir. Farklı yüzler ve politikalarla zahir olmaktadır. Bu bir tür yabancı düşmanlığıdır ve tarihi kökleri vardır ve İslam'ın ilk zamanlarında Müslümanların yakınlaşması bazılarının çıkarlarını tehlikeye atmıştı. Günümüz dünyasında da çıkarları söz konusu olan bir grup engelleri aşmaya çalışıyor. Bu nedenle, İslam toplumunun birliği bu gruba karşı bir faktördür.
İkinci düşman, dinin hakikatinin anlaşılmasını engelleyen dini önyargıdır. Şunu bilmeliyiz ki, İslam toplumunun araştırma ve inceleme yapan düşünürleri, araştırmacıları ve âlimleri hakikatı yeterli bir şekilde tasvir etmedikçe ve başkalarının düşüncelerine tahammül edemedikçe gerçekleri keşfedemeyeceklerdir. Bazı dini önyargılar, gerçekliğin derinliklerine ulaşmamızı engelliyor. Kişi gerçeğin derinliklerine ulaşamadığında başkalarını böyle bir hedefe yönlendiremez ve kişisel arzuları tercih eder ve esnek değildir. Kör önyargılardan ve kişisel duygulardan kaçınmak için Ehl-i Beyt'in (as) ve İmam Ali, İmam Rıza ve İmam Sadık (a.s) gibi İmamların (a.s) hayatından örnek almalıyız.
Medya; birliği güçlendirmek için güçlü bir araç
İslam birliğini güçlendirmede medyanın rolü çok önemlidir. Sosyal ağların ve kitle iletişim araçlarının insanların hayatında siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, eğitimsel ve araştırma gibi çeşitli alanlarda önemli bir rol oynadığına dair en ufak bir şüphe olmamalıdır. Sosyal bilimciler, insan uygarlığının tarihini tarım, sanayi, sanayi sonrası çağı veya iletişim ve bilgi çağı olarak ayırmışlardır. İletişim çağında güç, iletişimi ve bilgi ağlarını kontrol edenlerin elindedir. Böylece medya birlik meselesini etkileyebilir.
İslam ümmetinin birliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Bu birliğin dini öğretilerin yayılması yoluyla İslam toplumuna yerleştirilmesi gerekmektedir ancak bunun önemli bir kısmı, ulusun birliği için birleştirici mesajları öne çıkaran ve yayan etkili bir araç olarak medyanın gücüne dayanmaktadır.
İngiltere İslam Merkezi başkanı da siber uzayın önceliği ile birlik alanında medya operasyonlarının uygulanması için önerilerde bulunarak, şöyle devam etti: Bu kriz hem tehdit hem de fırsattı. Bu fırsatlardan biri de siber uzayın bireyler ve merkezler tarafından ciddiye alınmasıydı ve siyasi, bilimsel, kültürel ve ekonomik merkezler siber uzaya ciddi bir şekilde girdi ve siber uzayı kullanarak mesajlarını muhataplara iletebildi.
Gerekli altyapıya sahip olmayan kesimler, birlik alanındaki medya operasyonları için gerekli altyapıyı sağlamalıdır. Kültürel konulara girmek için profesyonel ve motive olmuş bir gücü ve yeni teknolojilerden faydalanabilecek yetenekli güçleri eğitin. Başarılı sanal medya deneyimlerini uluslararası ve ulusal arenada kullanmak da önemlidir.
Siber uzayda birleştirme programları ve diğer programları uygulamak amacıyla yurt dışındaki ulema ve ulema dışı insan kaynaklarının gücünü, kapasitesini ve uzmanlığını kullanmanın şartlarını da yaratmalıyız.
IQNA Haber Ajansı, Kur’an ve Kur’an öğretilerini kapsaması nedeniyle Kur’an bilgisi alanında iyi ve olumlu adımlar atmış ve bu alanda haber yayınlamış İslam toplumunu Kur’an faaliyetleri alanına girmeye teşvik etmede bazı başarılar elde etmiş bir haber ajansıdır.
Öte yandan, İslam birliği Kur’an'ın tavsiyelerinden biri olduğu ve bu birliğin korunmasını defalarca vurguladığı için, doğal olarak bu alandaki tüm faaliyetler Kur'an faaliyeti olarak kabul edilebilir ve haber ajansı, bu alandaki haber ve faaliyetleri yaymak için bir kaynaktır.
IQNA Haber Ajansı ve İngiltere İslam Merkezi ile IQNA ortak programlarına yaptığım çalışmalara ve referanslara dayanarak, bu haber ajansının çeşitli Kur’an alanlarında, özellikle İslam birliği alanında önemli faaliyetler gerçekleştirdiğini söyleyebilirim.
En çok konuşulan başlıklar 