Allah ile ahitleşmenin ne yararı vardır?

İnsanlarla ve Allah'la ilgili olarak ortaya çıkan konulardan biri de kişinin inançtan değil mecbur kaldığı için ilahi emirlere uymasının uygun olup olmadığıdır. Bu yüzden böyle bir zorlamanın Allah tarafından kabul edilip edilemeyeceği sorusu ortaya çıkar.

Hz. Musa (as), kavmini hidayete erdirmek ve ilahi azaptan kurtarmak için çok çaba sarf etmiştir. Fakat Musa’nın kavmi, peygambere itaat, tâbi olma ve dinî vazifelerini yerine getirmekte ciddî davranmamış, hatta bazen peygamberin isteklerine karşı gelmişlerdir. Musa (as), kavminden Tevrat'ın talimatlarına uyma konusunda bir ahit istediğinde, cevap vermediler ve peygamberlerine itaat etmediler. Kur'an bu konuda Bakara suresi 63. ayetinde şöyle buyuruyor: Hani, (Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağını da tepenize dikmiş ve “Sakınasınız diye, size verdiğimiz Kitab’ı sıkı tutun, onun içindekileri düşünün (gafil olmayın)” demiştik.

Büyük İslam müfessiri merhum Tabersi (1073-1153) bu ayet hakkında şunları söylemektedir: Musa (as) Tûr Dağı'ndan döndüğünde Tevrat'ı beraberinde getirdi. Dini talimatlar, helal ve haramlar içeren ilahi bir kitap getirdiğini kavmine bildirdi. Onlara "Allah’ın size buyurduğu emirleri alın ve kurallarına göre amel edin." dedi.

Ama onlar, kendilerine zorluk ve sıkıntı verdiği bahanesiyle emirlere uymayı reddederek itaat etmemeye ve isyan etmeye başladılar. Allah meleklerin Tûr Dağı'nın bir bölümünü başlarının üzerine kaldırmalarını emretti. Bu sırada Musa (a.s), eğer onlar Allah'ın emirlerine uymaya söz verip itaatsizlik ve isyandan tövbe ederlerse, bu azap ve cezanın üzerlerinden kaldırılacağını, aksi takdirde hepsinin helak olacağını bildirdi.

Onlar Tevrat’ı kabul ederek Allah'a secde ettiler ve sadece tevbe nimeti sayesinde bu ilahi azap onlardan kaldırıldı.

Bazı insanlar bu soruyu gündeme getiriyor, zorunlu bir ahitin faydası nedir? Bu soruya şöyle cevap verilir: İsyankar ve asi insanları ceza tehdidi ile hakikate teslim etmeye hiçbir engel yoktur, bu zorlama ve tehdidin geçici sonuçları olduğu doğrudur. Gururlarını kırar ve onları doğru düşünmeye zorlar sonra görevlerini irade ve yetkiyle yerine getirirler. Her halükarda bu taahhüd daha çok ameli yönlerle ilgiliydi. Kişinin inançları zorla ve zorlama ile değişmez.

4051561