IQNA

İnsanlarda sorumluluk duygusu nasıl geliştirilir?

13:35 - March 16, 2023
Haber kodu: 3479646
Iraklı akademisyen insanların yaşamlarında düzenin önemi ve vatandaşların sorumsuzluğuyla mücadele için İslam’ın çözümünü ele aldı.

Irak Beytü’l-Hikme’nin eski başkanı İhsan El Emin Tahran’da düzenlenen bir toplantıda ‘Değerler ve kentsel yönetim’  konusunda açıklamalarda bulundu. Metin özeti şöyledir:

Araştırmanın daha iyi ve detaylı olması için toplum ve insanı da ele alması gerekir. Temelde gerçeğin rengine bürünmek isteyen her şeyin sosyal alanına da teveccüh edilmelidir. İslam dünyasında bir şehirle karşılaştığımızda, İslam’ın ve Ehl-i Beyt’in (as) öğretilerine göre gelişmiş mi, değil mi diye bir soru akılımıza gelir. İster temizlik alanında, ister alım satım ve ahlâk kuralları ve ister insanların birbirleriyle ilişkileri olsun, bu sorular bizim için vardır.

Sivil bir toplum inşa etmek için üç unsur mevcut olmalıdır: haklar, sorumluluklar ve yasalar. Bazı ülkeler bu sütunlardaki ilişkilerin eksikliği ve birbirleriyle koordine olamamalarından muzdariptir. Örneğin bir sütuna dikkat edip diğer iki sütuna dikkat etmezler. Sosyal adaleti sağlamak için tüm bunlara hep birlikte dikkat etmemiz gerekiyor. Diğer taraftan sivil ve dini bir sistemin teşkil olabilmesi için şehirdeki kanunlar sistemi çok önemlidir.

Toplumdaki düzenin rolüne çok vurgu yapıyorum çünkü düzen kurulursa vatandaşlar için bir rehber görevi görür ve yasaya uygunluk, önce bir düzenin oluşturulmuş olmasını gerektirir. Bu da toplumda dindarlığın ve takvanın gelişmesine yardımcı olacak ve kanunsuzluktan kaçınmasına yardımcı olacaktır.

Düzenin gerekliliği şer’i bir yükümlülüktür. Bu düzen halk tarafından anlaşılırsa, vatandaşları kanuna karşı gelmekten kurtaracaktır. Ancak bu düzen, günümüz dünyasının gereklerine uygun olmazsa, toplumda adaletin gerçekleşmesine ve hukukun gözetilmesine yardımcı olmaz.

Elektronik hizmetler, devlette düzeni ve sosyal adaleti sağlamamızda çok önemli rol oynar. Çünkü elektronik hizmet ile devlette tekelleşme ve doğrudan davranış azalır ve bu sosyal adaletin gerçekleşmesine yardımcı olabilir. İslam ülkelerinde bu hizmetlere dikkat edebilirsek sosyal adaleti gerçekleştirme yolunda köklü bir adım atmış oluruz.

Dindar bir kişi bile düzensiz bir toplumda yaşarken kanunları çiğnemeye zorlanabilir. Bir diğer önemli nokta da, bazı insanların kendilerini topluma ve başkalarına karşı sorumlu hissetmemesi günümüz dünyasında giderek artan tehlikeli bir gelişmedir. Buda dikkat etmemiz gereken bir konudur.

Vatandaşların sorımsuzluklarıyla mücadelede İslam’ın çözümü

Bugün dünyanın muzdarip olduğu ve çok tehlikeli olan sorun, sorumluluk duygusu eksikliğidir. Günümüz dünyasındaki çatışma, savaş, sömürgecilik ve servet yağmalaması gibi tüm sorunlar, insanların sorumluluk duygusundan yoksun olmalarından kaynaklanmaktadır. Yani hepsi ahlâki promlemlere geri dönmekte ve bu problemin kökleri insanın kişilik yapısına kadar gitmektedir. Şöyle ki insan kişiliğinin doğru şekilde oluşmamış olması, kişisel ve aile içi iletişim düzeyinde sorunlarla karşılaşması ve bu sorunun uluslararası ilişkiler düzeyine ulaşana kadar devam etmesi anlamına gelmektedir.

Ne yazık ki bu durum Müslüman ülkelerde de görülmekte, bazı vatandaşların kamu çıkarlarını gözetmediği bazı vatandaşların ise vatandaşlık ayrıcalıklarından yararlandığı halde vatandaşlık görevlerini dikkate almadığını görmekteyiz. İslam’ın bu alandaki çözümü açıktır . Allah insanları ‘yüzyüzünün halifeleri’ olarak görevlendirdiğini vurgular. Bu da sorunu çözmenin pratik bir yoludur çünkü insanın yeryüzündeki halifeliği, çevresine dikkat etmekten başlar ve tüm dünyaya karşı bir sorumluluk duygusuna yol açar.

 

Etiketler: düzen ، toplum ، vatandaş ، sorumluluk
captcha