Allah’ı seven insanların özellikleri nelerdir?

TAHRAN (IQNA) - Kur’an’da Allah insana öyle bir hitap etmektedir ki, eğer inkarcı, nankör, Allah’ın sevgisinin ve dostluğunun boyutunu bilmiyorsa, ahdi bozarsa, şeytan ve cinlerle dost olursa bunun o kadar da önemli olmadığını çünkü yakında onların yerini Allah’ı seven ve Allah’ında onları sevdiği insanların olacağını söylüyor.

Mâide suresi 54. ayeti: “Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah öyle bir kavim getirecektir ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı vakarlıdırlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın dilediğine verdiği bir lütfudur. Allah’ın lütfu geniştir; O, her şeyi bilir.”

Alemlerin Rabbi Yüce  Allah nankör ve vefasız insanları uyararak müminlerin dinden dönmeleri durumunda yerlerine yeni nesiller getireceğini haber vermektedir. 

Allah’ı sevenlerin özelliklerinden biri de müminlere ve iyilik yapanlara karşı alçakgönüllü, kâfirlere ve zalimlere karşı ise sert davranmalarıdır.

Bütün insanlar Allah’ın yolunu arar ve O’nun cennet bahçesine girmek isterlerse, yer sıkıntısı olmaz. Çünkü Allah’ın nimetleri, sevgi ve şefkatinde sınırlama ve yasak yoktur. Sadece insanlar bundan yüz çevirerek kendilerini mahrum bırakabilirler.

“Onları seven (Yuhıbbuhum) ve (Yuhıbbûne) Onlar da onu severler” kelimeleri arasındaki münasebet, insanın Rabbiyle, başkalarıyla ve tabiatla olan bağlarını içine almakta ve bu iki kelimenin mânâsı bütün dünyayı, doldurmuştur.

Onların olmadığı yerde mutluluktan, sevinçten ve memnuniyetten eser yoktur. Aşk aynı zamanda aile ilişkilerini ısıtan şeydir. Bu iki kelime toplumu dengeye ve kurtuluşa götürür. Devlet ve milletin birbirini sevdiği ve her türlü münasebette sevginin esas olduğu bir millette çözülmemiş hiçbir sorun kalmaz.

Allah bu ayette de irtidat konusunu gündeme getirmekte ve Allah’ın nimetlerini ve rahmetini takdir etmeyenleri suçlamaktadır. Allah başka bir ayette mürtedler hakkında hüsrana uğrayanların kendileri olacağını ve tavsiyeye rağmen O’nun dininden yüz çevirenlerin bu kararlarından tamamen kendilerinin sorumlu olacaklarını bildirmektedir.