IQNA

Kur’an-ı Kerim’de ahlak / 2

Kur’an-ı Kerim’de haset kavramı

8:38 - March 01, 2024
Haber kodu: 3483490
IQNA - İnsanın dünya ve ahiret hayatını düzenlemek için gönderilen Kur’an-ı Kerim, insanla ilgili hemen her alana dair söz söylemekte ve hüküm koymaktadır.

Dünyada huzuru ahirette ilahi rahmeti arzulayan müminler, duygu ve düşünce tasavvurlarını onun ışığıyla tanzim ederken; inkâr edenler, çeşitli bahanelerle bu ebedi saadet kapısına sırt dönmekte ve karanlıkta kalmaya mahkûm olmaktadırlar.

Hased, başkalarının sahip olduğu nimetleri, meziyetleri çekememek, onların yok olmasını istemektir. Daha geniş anlamı ile haset; hak edenin sahip olduğu nimetin elinden alınmasını arzu etme, kıskanılan kişinin sahip olduğu değerin elinden çıkması için çaba sarf etme; bazen de haset edilenin sahip olduğu nimet ve şerefin zail olması ile haset edene geçmesini temenni etmedir.

Haset duygusu insanların başkalarının nimetlerini kaybetmesini istemesine neden olan son derece zararlı manevi bir hastalıktır. Hz Adem’in yaratılışından sonra ilk kardeş katliamı ve kan dökülmesinin nedeni budur.

Haset ve kıskançlık Hz Adem’in çocuklarının yeryüzünde uğradığı ilk ahlaki bozulmalardan biridir.

Halk arasında haset kişinin Allah’ın bir başkasına verdiği nimetten dolayı üzülmesi anlamına gelir. Kıskançlığın en alt aşamasında, haset eden kişi o nimetin yok olmasını diler, en üst aşamasında ise o nimeti yok etmeye çalışır.

​Kur’an-ı Kerim’de haset konusu Habil ve Kabil, Hz Yusuf ve kardeşlerinin kıssası aynı halde İslam Peygamber’inin nübüvvet makamının kıskanılması gibi farklı şekillerde zikredilmiştir.

Kur’an-ı Kerim, Felak Suresi’nde onu dünyadaki kötülük ve fitnelerin kaynağı olarak tarif etmekte ve Peygamber Efendimiz’e, haset edenlerden Allah’a sığınmasını emretmektedir: “Bir de kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden!” (Felâk: 5)

Haset ile ilgili ilk rivayet, Kabil’in kardeşi Habil’e olan kıskançlığıydı, çünkü Allah Habil’in kurbanını kabul etmişti ama onun kurbanını kabul etmemişti. Buda kardeşini öldürmek için bir bahane haline gelmişti. Mâide suresi 27. ayeti: “Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçeğe uygun olarak anlat: Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, diğerine, “Andolsun seni öldüreceğim!” dedi. O da dedi ki: “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder.”

Nisa Suresi 51. ayettinde Mekke’deki müşriklerin dikkatini çekmeye çalışan bazı Yahudilerin, Kureyş kabilesinin putlara tapmasının, Müslümanların Allah’a tapmasından daha hayırlı olduğunu söylediğini okuyoruz:  “Kendilerine kitaptan nasip verilenleri görmedin mi? Putlara ve bâtıla iman ediyorlar, sonra da kâfirler için “Bunlar Allah’a iman edenlerden daha doğru yoldadır” diyorlar.”

Bu surenin 54. ayetinde onların verdikleri hükmün değersiz olduğunu bildiriyor ve bunun Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) kıskanmalarından kaynaklandığı zikrediliyor.

“Yoksa onlar, Allah’ın lütfundan verdiği şeylerden dolayı insanlara haset mi ediyorlar? Oysa İbrâhim soyuna da kitabı ve hikmeti verdik ve onlara büyük bir hükümranlık bahşettik.”

Sünni ve Şii kaynaklarında yer alan pek çok rivayette Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) ve ailesine haset edildiği anlaşılmaktadır. Kur’an onların kararlarının değersiz olduğunu çünkü bunların köklerinin kıskançlıktan kaynaklandığını bildirmektedir. Onlar zulümleri ve nimetlere küfrettiklerinden dolayı nübüvvet makamı ve hükümetlerini kaybetmişler, bu nedenle bu ilahi makamın kimseye emanet edilmesini istemezler. Bu yüzden bu İlahi sevgi ve muhabbeti alan Peygamber Efendimiz’i ve onun ailesini kıskanıyorlar. Böylelikle asılsız yargılarla kıskançlık ateşlerine su serpmek istiyorlar.

Ayet, Yahudilerin kıskançlığını gidermek amacıyla İbrahim’in ailesine verilen nimetleri sıralamaktadır. Yahudiler İbrahim’in durumunda bunları kabul ettiler, ama neden onları kabul etmiyorlar?

​ Ayete göre İbrahim’in ailesine kitap, hikmet ve büyük bir zenginlik verilmiştir.

Haset başka günahlara ve kötülüklere zemin hazırlayan manevi bir hastalıktır. Haset eden kişi, başkaları hakkında kötü konuşur, düşmanlık yapar başkasına verilen nimetin elinden alınması için her şeyi yapar. Bu nedenle Hz Ali’den (a.s)  gelen bir rivayette hasetin kötülüklerin kaynağı olduğu belirtilmektedir. Hasetin getirdiği zararları düşünmek aklı ve imanı güçlendirmek, ilahi Hikmet’e dikkat etmek, haset hastalığını tedavi etmenin yolları arasındadır.

Etiketler: kuran ، haset ، insan ، islam ، müslüman
captcha